Yaklaşık olarak 15 yaşından beri web tasarımla, internetle yakından ilgilenen, zaman zaman bu işlerden geçimini bile sağlamış biri olarak blog hesabını anca açıyor olmak, bence de çok ayıp.Eh anca fırsat oldu diyelim...
Dün gece arkadaşlarla çocukluk anılarımızdan konuşurken ilkokul defterlerimize geldi konu. Bu ezikliği sadece benim yaşadığımı sanardım ama, tüm erkek arkadaşlarımında defterlerinin "bakkal defteri" gibi olduğunu öğrendim dün. İlk 3 sayfa (en fazla o da) nizamlı, intizamlı, diğer sayfalar kâbus gibi... Bu kâbus sayfalarını gördükçe annem defterlerime "bakkal defteri" demişti. E haksız da değil, sokaktaki bakkalın sahibi Mustafa Abi' nin bile defteri benden daha düzenliydi. Dün geceden aklımda kalmış olacak ki, açtığım bu blog hesabının adını "Müsvedde defteri" koymak istedim. Üniversite yıllarımda sıkıldıkça karaladığım müsvedde kağıtlar vardı. Hayatımdaki yerleri büyüktür. O zamanki hissiyatımı, duygu, düşünce ve hayata bakışımın çok net birer kanıtı. Diğer bir kanıtı kuzen Can' dır ki şimdilik konumuzla bi alakası yok...
İşte bu blog hesabını açmamın ve ismini " Serkan' ın müsvedde defteri " koymamın amacı da budur. Buraya o şekilde, derlemeden, toplamadan, düşünceyle eş zamanlı karalamalar yapmak... Türkçe kullanımına ve imlalara dikkat edecek olsam da, bu beyin ve parmaklar arasında online ilişkiden doğacak kusurlar için, şimdiden affola...
Yazı yazmayı seven ve kalemine güvenen biri olarak şimdilik burada keseyim... İlk günden bu kadar sıkmayayım ki blog 'um okunurluğunu yitirmesin :) Herkesin bayramını burada bir kez daha kutlar, sevdiklerinizle birlikte mutlu, huzurlu nice bayramlara ermenizi dilerim...
Sevgiler...
Serkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder